Akü Kurtarma Solüsyonu

CO2 (karbondioksit), bu günlerde hakkında çok şey duyduğumuz trend bir konudur. Arabaların motorlarından vb. büyük miktarlarda yayılan bir madde olduğunun sanırım herkes farkında. Küresel ısınmanın başlıca nedenlerinden biri ve dünya çapında aktif olarak emisyon azaltım faaliyetleri uygulanıyor. İnsanların yeni güç kaynakları olarak yakıt hücrelerine ve akülere yönelmesinin nedeni de budur.

Aküler kullanılamaz hale geldiğinde genellikle maliyetli bir işlemle atılır. Endüstriyel atıklarda, bertaraf edilmesi zor bir madde olarak kabul edilir. Bu nedenle, insanlar, yasa dışı çöplük vb. gibi bununla ilişkili çevre kirliliği konusunda çok endişelidir.
Akü kurtarma solüsyonunun geliştirilmesinin nedeni budur. Bu ürün akünün ömrünü uzatabilir. Çevreyi korumaya önemli katkı verir.

En son teknolojiyi kullanarak sadece kullanımda olan akülerin içine enjekte etmekle kalmıyor, aynı zamanda atılmaya hazır hale gelen aküleri de onarabiliyor. En başından itibaren yeni bir üründe kullanırsanız, akünün nominal kullanım ömrünün iki katına sahip olursunuz.

Akü kurtarma solüsyonu maliyetleri düşürmeye yardımcı olur ve çevrenin korunmasına katkıda bulunabilir.

Birincil neden, elektrotlara yapışan ve akünün kimyasal reaksiyonu sırasında kristalleşen kurşun sülfattır (PbSO4). Buna “sülfasyon” denir. Bu kurşun sülfat (PbSO4) dirençli bir element olduğundan, “akımın düzgün akmaması” olgusuna neden olarak akünün ısınmasına ve az şarj olmasına neden olur.

Ek olarak, tekrarlanan aşırı şarj ve deşarj, elektrot plakalarına zarar vererek, sülfatlaşmanın kısır döngüsü nedeniyle elektrotların çökmesine ve sonunda akünün kullanılmaz hale gelmesine neden olabilir.

Akünün arızalanmasına neden olabilecek başka nedenler de vardır, ancak bu “sülfasyon kısır döngüsü” akünün artık kullanılamamasının %90’ını oluşturur.

1. Su takviyesi gerekli hale gelir

Şarj ve deşarj işlemi sırasında, akü elektrotunun ve elektrolitin sıcaklığı 50°C’nin üzerine çıkabilir. Elektrolit hızla tükenir ve sık sık saf su ile doldurulması gerekir.

2. Daha kısa kullanım süresi

Şarj tam dolmadan kısa sürede tamamlanır, bu da kullanım süresini kısaltır ve şarj sayısını artırır.

3. Elektrolitin özgül ağırlığı artmaz

Elektrolitin özgül ağırlığı, şarj edildikten sonra ölçülür ve 20°C’lik bir sıvı sıcaklığına dönüştürüldüğünde özgül ağırlık 1,25’i geçmez.
*Normal bir akünün %100 şarjda özgül ağırlığı 1:28 veya daha yüksektir (20°C’de dönüştürülür).

4. Nominal voltaja ulaşamaz

Şarjdan sonra akü test cihazı ile voltaj ölçüldüğünde, nominal voltaja ulaşılmaz.

Akünün şarj olma ve boşalma sürecinde meydana gelen kimyasal değişimlere dikkat edin sülfatlaşma en yaygın sorundur.
Teknoloji, elektrot plakalarına zarar vermeden kimyasal değişiklikler nedeniyle pil kapasitesinin bozulmasının nedenlerini ele almak için özel bir çözüm kullanır.
Pil kapasitesini eski haline getirmek için bir yöntem geliştirildi.
Tekrarlanan testlerden ve çeşitli verilerin toplanmasından sonra, akü yalnızca sülfatlanma nedeniyle arızalanmıştır.
Aküler için, şarj etme ve boşaltma kapasitesinden kaynaklanan bozulma arızası ile ilgili olarak, akü elektrot plakalarının %90’ından fazlası geri yüklenebilir.
Düzenli akü bakımı (tekrarlı kullanım) yapılarak, aküyü değiştirmeden uzun süre kullanmak artık mümkün.

Akünün durumuna bağlı olarak, bazı aküler geri kazanılamaz.

Enjeksiyondan önce elektroda bağlı kurşun sülfat vardır. Deşarj işlemi gerçekleştirilir. Sonrasında gerçekleşen şarj işlemi ile birlikte yeniden yapışmayı önlemek için elektrot plakalarından kurşun sülfatın çıkarılması sağlanır. Solüsyonun etkisini göstermesi ile birlikte uzatılmış servis ömrü sağlanır.

Elektrikli forkliftiniz varsa;
Solüsyon uygulanması ile birlikte akü ömrünü 2 katına çıkarttığından, yeni bir akünün maliyetinden kurtulmuş olursunuz.